TÜRKİYE | 16 – 07 – 2013 | Bizler “Bir Kıvılcım Tüm Bozkırı Tutuşturabilir” sözünün gerçekliğini yaşıyoruz. Gezi direnişi tüm yurda bir isyan dalgasıyla yayılarak sokaklarda, meydanlarda ve forumlarda devam etmektedir.
Direniş boyunca halk gençliği, sokaklardaki barikatların en önünde safını tutmuş faşizmin saldırılarına karşı destansı bir direniş göstermiştir. Polisin saldırıları sonucunda kimisi gözüyle kimisi de canlarıyla bedel ödedi. Son olarak katil polis aramızdan genç birisini daha katletti!
Taksim Gezi direnişine Eskişehir’de destek vermek amacıyla yapılan eylemler de 2 Haziran günü polis her zaman ki gibi “görevini” yaparak kitleye saldırdı. Bu saldırıda Ali İsmail KORMAZ(19) sivil görünümlü polisler tarafından arka bir sokakta cop ve sopalarla dövülerek ağır yaraladı. Doktorlar tarafından ifadesi alınmadığı için tedavisi yapılmayıp eve gönderildi. Evde tekrar fenalaşarak hastaneye kaldırılan Ali, hastanede 20 gün boyunca ölüme direnişmişse de bedeni zayıf düşerek aramızdan ayrıldı.
Ali, demokratik bir şekilde tepkisini göstermek için gittiği eylemde polisin kurmuş olduğu pusuyla katledildi.
En ufak bir demokratik talebe bile tahammül gösteremeyen devlet, insanların gezi direnişi sırasında savundukları hak ve özgürlük taleplerine karşı yanıtı; TOMA, gaz bombası ve plastik/gerçek mermiler oldu!
TC devleti Gezi direnişleri boyunca binlerce insanı gözaltına aldı. On binlerce insanı yaraladı ve birçok insanın görme duyularını yok etti. Yüzlerce insanı tutuklayarak F-Tipi hapishanelere gönderdi.
TC devleti kendisine isyan eden ayaklanan insanları, direnişçileri, “çapulcuları” katlederek onları aramızdan ayırdı.
Direniş sırasında İstanbul’da Mehmet Ayvalıtaş, Ankara’da İrfan Tuna hayatını kaybetti. Antakya’da Abdullah Cömert gerçek mermiyle vurularak katledildi. Ankara’da Ethem Sarısülük herkesin gözü önünde polis kurşunuyla katledildi. İstanbul Avcılar’da Zeynep Eryaşar gaz bombasının yüzünden hayatını kaybetti. Yine polis kurşunuyla Amed Lice’de Kalekollara karşı yürüyen kitleye ateş açarak Medeni Yıldırım’ı katletti.
Ve son olarak polisin pususuyla Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ı bizlerden aldı.
İstanbul, Ankara, Eskişehir, Antakya ve Amed’de gençlerimizi katleden aynı devlettir! Kurulduğundan bu yana çeşitli Kürt, Türk, Ermeni ve çeşitli milliyetlerden emekçi halka karakteri gereği düşmandır. Sokağa çıkıp taleplerini haykıran herkese saldırdı, yaraladı ve kan döktü.
Ancak sokaklarda olan genç direnişçiler yekvücut olarak “Hepimiz Ali’yiz, öldürmekle bitmeyiz” sloganlarını haykırarak kararlıklarını gösterdiler. Halk gençliğinin Antakya’da ve diğer illerde sokaklara çıkıp Ali’nin katillerinden hesap sorması geleceğimizin ne kadar parlak olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor.
Meydanlarda boy gösteren halk gençliğinin mücadelesine sahip çıkalım. Onlar özgürlük, adalet ve demokrasi için düştüler. Onların anılarını ve mücadelelerini sahip çıkalım.
Bizler kitlerle beraber direnelim, kitlelerle beraber bedel ödeyelim ve yine kitlelerle beraber hesap soralım! Çünkü bizim kendi kurtuluşumuz kitlelerdir.
Bizler kendimizi dünyayı temellerinden sarsacak bir davaya adadık! Ali’nin ve diğer gezi şehitlerinin anılarını yaşatacağız. Devletin döktüğü kanların hesabını soracağız, sorulacaklar hesabına Ali için bir çentik daha attık!
KATİL DEVLET HESAP VERECEK!
FAŞİZMİ DÖKTÜĞÜ KANDA BOĞACAĞIZ!
CÜRETİ KUŞAN, İSYANI YAY!
YENİ DEMOKRAT GENÇLİK