Bundan birkaç yıl önce, Almanya’nın her eyaletinde Nazilerin binlerce kişiyle sokaklara çıkıp yürüyüşler düzenleyeceğini, mahallelerimizi dolduracağını hayal bile edemezdik. Onlar yalnızca sosyal medyada ya da kendi bodrumlarında saçmalıklarını dillendiren küçük bir azınlıktı.
Ama artık başka bir zamandayız. Faşizm dünya genelinde yeniden güç kazanıyor ve etkisi her geçen gün daha da artıyor – özellikle de sistem derin bir kriz içindeyse.
Bu gerçeği giderek daha da yakından hissediyoruz: Göçmenlerin yaşadığı evler kundaklanıyor, içinde kadınlar ve çocuklar can veriyor; mülteci yurtlarına saldırılar düzenleniyor; Gießen’de ödeme kartlarıyla ilgili bir döviz bürosu hedef alınıyor; Hamburg’da sadece kırmızı bir boyunluk taktığı için 14 yaşında bir genç darp ediliyor; “yeterince Alman görünmediğin” için dövülüyorsun; ve CSD yürüyüşlerine yönelik saldırılar tekrar tekrar yaşanıyor.
Peki bu bizim için ne anlama geliyor? Biz anti-faşistler için bu tek bir anlam taşıyor: Daha kararlı mücadele etmek, daha güçlü dayanışma ağları kurmak ve Nazileri mahallelerimizden, şehirlerimizden defetmek. Anti-faşizm her zamankinden daha elzem!
26 Nisan’da tekrar Frankfurt’a gelmeye cüret eden Nazilere hiçbir alan tanımayalım! Geldikleri deliklere geri fırlatalım onları ve sokaklarımızı Nazilerden temizleyelim!
Faşistlere geçit yok!