YDG Online Yeni Demokratik Gençlik Web Sitesi
AVRUPA | 09 – 10 – 2012| ABD ve Avrupa devletlerinin Suriye’deki rejimi devirmek için devreye koyduğu planlar bir süredir bu ülkede kan ve gözyaşının akmasına neden olmuştur. Süren çatışmalar, yapılan provokasyonlar şimdi iki komşu ülke Türkiye ve Suriye’yi savaşın eşiğine getirmiş bulunuyor. Bir buçuk yıldır dışarıdan askeri ve politik olarak desteklenen Özgür Suriye Ordusu eliyle Esad rejiminin devrilemeyeceği anlaşılınca, bu kez komşu ülke Türkiye devreye konularak provokasyon üstüne provokasyon yapıldı.
Türkiye’deki AKP Hükümeti ve onun başı Recep Tayyip Erdoğan, emperyalist güçler tarafından Esad rejimini devirmek için devreye koyduğu planın en kararlı savunucu olmuş, açıkça bir ülkenin içişlerine karışarak taraf olmuştur.
AKÇAKALE KATLİAMI BAŞLANGIÇ DEĞİL SONUÇTUR
Urfa’nın Akçakale ilçesine 5 vatandaşın katledilmesine yol açan top, Türkiye-Suriye hattında gerilimi daha da yükseltti. Akçakale’de yapılan katliam kim tarafından yapılmış olursa olsun elbette onaylanamaz ve kabul edilemez bir cinayettir. Ama açıktır ki bu katliam uzunca bir süredir izlenen politikaların başlangıcı değil, sonucudur. Bu saldırıdan hemen sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi, AKP ve MHP’nin oylarıyla yabancı ülkelere (Suriye’ye) asker gönderme kararı aldı. Teskere kararı, bölgede huzuru ve sükuneti sağlamaktan çok savaş çığırtkanlığını bir üst boyuta taşımanın, İran ve Irak gibi komşu ülkeleri de kapsayan bir savaş ortamına yönelik atılmış bir adımdır.
AKP TÜRKİYE’Yİ SAVAŞ BATAKLIĞINA SÜRÜKLÜYOR
Yıllardır Türkiye’de Kürtlere karşı bir savaş sürdüren AKP Hükümeti’nin izlediği dışpolitika gelinin aşamada ülkeyi savaş bataklığına sürüklemiştir. Akçakale olayından TSK tarafından misilleme yapılarak Suriye’deki sivil yerleşim yerlerinin topa tutulması ve onlarca Suriyelinin hayatını kaybetmesi de Akçakale’de hayatını kaybedenlerin durumu kadar acı ve kabul edilemezdir. Hükümetin, medyanın, savaş tacirlerinin alkış tutuğu bu durum hiç de övünülecek bir gelişme değildir.
İçeride Türk-İslam birliği üzerine politika inşa eden, Ortadoğu’da Sünni-İslam birliği sağlayarak savaş peşinde koşan AKP Hükümeti, Türkiye’yi tehlikeli bir eşiğe getirmiştir.
AKP bir savaş hamlesiyle aynı zamanda Suriye’deki Kürtlere de gözdağı verme, onların kazanımlarını yok etmeyi amaçlıyor.
ABD, NATO VE AVRUPA TÜRKİYE’Yİ KULLANIYOR
Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri, ABD ve NATO bu süreçte sürekli Türkiye ve Suriye Özgür Ordusu’na verdiği destekle bu katliamları teşvik etmiştir. Son provokasyonu fırsat bilen Avrupa ve ABD, orta vadede, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için bölge halklarını birbirine kırdırmak amacıyla Türkiye’yi savaşın içine sürükleyerek, Esad rejimini bir bölge savaşıyla devirmenin hesaplarını yapıyor.
SAVAŞ DEĞİL, BARIŞ VE HAKLARIN KARDEŞLİĞİ
Bölgede yaşayan Türk, Kürt ve Arap halkları arasında barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşliğin gelişip güçlenmesini isteyen kurumlar olarak, Türkiye ve Suriye yöneticilerini savaş politikalarından, ABD, NATO ve Avrupa ülkelerini yangına körükle gitmekten vazgeçmeye, sorunları barış ve diyalog yoluyla çözmeye çağırıyor. Ortadoğu halklarının özlemini duyduğu barış, kardeşlik ve özgürlük, halkların kendi kaderlerini tayin hakkı gibi talepler federasyonumuz tarafından da desteklenmektedir
Başta ABD, NATO, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Türkiye’yi savaşın içine çekecek açıklamalara son vermeli, bölgeden defolmalıdır.
Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenler olarak, Türkiye’nin bir savaşın içine çekilmesine, komşu ülkelere saldırmasına karşı sesimizi yükselterek, komşu ülkelerle savaşa hayır demeliyiz.
– ABD, AB, NATO, Türkiye; Suriye’den elini çek!
– Suriye’nin kaderini dış güçler değil, Suriye halkı tayin etsin!
– Savaşa hayır, yaşasın Türk, Kürt, Arap halklarının kardeşliği!
DIDF Duisburg, YEK-KOM Duisburg, ADHF- Duisburg, ÖDA Duisburg, AGIF- Duisburg, ATIF- Duisburg
