Susmayın! Sessizlik renklerimizi soldurmaya devam ediyor!
Temel hakkı olan geçiş operasyonu için gerekli bütün prosedürü aşan Buse, şimdi de keyfi olarak hapishane yönetimi tarafından engelleniyor. Sistematik işkencenin en önemli araçlarından hapishanelerde ayrımcılık ve şiddet devam ederken bu şiddetin ve ayrımcılığın mağdurları yine devletin makul insanı olamayanlar oluyor.
Türkiye ve Türkiye Kurdistan’ı zindanlarında bu işkencelere boyun eğmeyen ve direnen onurlu tutsaklar bedenlerini bir bir açlığa yatirirken; erkek egemen bakış açısının, ahlakın ve tüm diğer yozlaşmış toplum ilişkilerinin görmemizi engellediği birileri daha hapishanelerde direniyor.
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Erkek Cezaevinde tutulan trans kadın mahpus Buse, cinsiyet geçiş operasyonu için dava açtı. Mahkeme, Buse’nin geçireceği operasyonun ruh sağlığı açısından zorunlu olduğu hükmüne vardı. Ancak, Adalet Bakanlığı’na yazılan dilekçe sonucunda; Bakanlık cezaevine ‘ameliyat zorunludur ancak aciliyeti yoktur’ diye dönüş yaptığı için Buse’nin hastaneye sevki gerçekleşmiyor. Buse bu sebeple, 31 Ocak’tan beri açlık grevinde.
Tıpkı Leyla gibi, tıpkı Kadir gibi, tıpkı Figen gibi o da tek silahı olan bedeniyle faşizmin ayrımcı uygulamalarına direniyor. Ancak muhalifler için bile yeteri kadar “makul” olamadığı için sesi duyulmuyor, günden güne eriyen bedeni görülmüyor.
Şimdi sessizliği parçalayıp trans tutsak Buse’nin ve bedenini direnişin ateş toplarına çevirenlerin sesini tüm dünyaya duyuralım.
#BuseYaşasın
#DayanismaHücreleriParçalar
Ya hep beraber, ya hiç birimiz!