Emperyalistlerin gün geçtikçe dozajı artırdıkları saldırganlık ve savaş politikaları, Suriye ve Rojava’da yeni bir işgal saldırısı ile devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde El-Kaide’nin bir kolu olan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), faşist TC devletinin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) ve bölgede konumlanan diğer İslamcı çeteler Halep şehrine büyük bir işgal saldırısı gerçekleştirdiler. Esad Rejiminin geri çekilmesiyle, Halep şehri işgal edildi ve yüzbinlerce Halepli Kürt, Ezidi, Arap ve Hristiyan bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.
Bu saldırılar emperyalistler arası çelişkilerden ve Ortadoğu halklarına karşı yürütülen savaşlardan bağımsız ele alınamaz. NATO güçleri, Ukrayna’da Rusya ile süren savaşta, Rusya için yeni bir cephe açarak güçlerinin bölünmesini hedeflerken, Siyonist İsrail devleti Hizbullah için İran’dan Lübnan’a giden tedarik yolunu kesmeği hedefliyor. Faşist TC Devleti sürekli Filistin halkının yanında olduğunu söylese de, petrol sevkiyatı gibi ticari ilişkilerini sürdürerek İsrail devletini dolaylı yollardan desteklemektedir.
NATO üyesi devletler ve TC devleti HTŞ’yi terör örgütü olarak görseler de, bu çetelere Ukrayna’da Silahlı İnsansız Hafa Aracı (Drone) eğitimleri vermeleri bu iş birliğinin kanıtıdır. Suriye’de yeni Osmancılık hayalleri ile hareket eden faşist TC Devleti de “Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman’dır” propagandası yaparak bu DAİŞ artığı çetelerle “muhalifler” diyerek ortak iş tutmaktadır.
Faşist TC devleti son dönemler sahte “çözüm” naraları atmasına rağmen, Kürt halkına yönelik topyekun saldırıları devam ediyor. Bir yandan tutuklamalar ve kayyum atamalar sürerken, diğer yandan Suriye’de cihatçı çeteleri destekleyerek Rojava’yı tehdit etmektedir. Esas hedef belli: Kürt hareketini bölüp Rojava Devrimini ve kazanımlarını tasfiye etmek. Uzun süredir SİHA’lar ile Rojava’daki elektrik, su, gaz tesisi ve fabrika gibi altyapılara saldıran faşist TC devleti, bu sefer kendisinin sevk ve idare ettiği SMO çetesi aracıyla karadan tehdit etmektedir. Bu saldırı “Özgürlük Şafağı” isimliyle Şehba Tıl Rıfat bölgesine yanaşarak fiili olarak başlatmışlardır.
Emperyalist güçler, faşist TC Devleti ve Siyonist İsrail Devleti kendi çıkarları uğruna bölge halklarını bir kez daha feda ediyorlar. Ancak Rojava Devrimi’nin ruhu kırılmamıştır. Bugün Rojava halkı ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (DAANES) bu saldırıya direnmek ve uğruna mücadele ettikleri kazanımları savunmak için seferber oluyor. Dünyanın birçok ülkesinde toplumsal muhalif güçler bu seferberliğe destek olmaktadır. ATİK olarak Avrupa’daki tüm yerli ve göçmen işçileri ve emekçileri, demokratik güçleri Rojava’da büyük bedeller ödenerek elde edilen kazanımları korumak için verilen direnişi sokak eylemleriyle sahiplenmeye çağırıyoruz!