Dünyanın en zengin 7 sermaye ülkesi tarafından düzenlenen G7 zirvesi bu sene Almanya’nın Bavyera Eyaletinde olan Elmau sarayında gerçekleşti. Gerçekleşen zirveye karşı binlerce kişi sokaklara çıkarak protesto etti. Alman devleti tarafından zirve öncesi yüksek güvenlik önlemlerinin alınacağınıın açıklandığı protestolarda, yaklaşık 18 bin polisin görevlendirildiği belirtildi. Zirve boyunca farklı şehirlerde de eylemler gerçekleşti.
Münih’te büyük kitlesel eylem
26 Haziran Cumartesi günü Münih Theresienwiese’de çevreci kurumlar tarafından örgütlenen eyleme yaklaşık 6 bin kişi katıldı. G7’nin siyasetini kınayan konuşmalardan sonra kitle yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca polis sürekli olarak provokasyon yaratarak yürüyüşü engellemeye çalıştı. Özellikle Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK), Yeni Kadın ve Yeni Demokratik Gençlik’in (YDG) de içinde bulunduğu anti-kapitalist korteje yönelik sürekli saldırı girişiminde bulunan polislere karşı, anti-faşist ve anti-emperyalist örgütler kararlı bir tutum sergileyerek, saldırı girişimlerini boşa çıkarttı.
Slogan ve konuşmalarla coşkunun hâkim olduğu eylemde G7 zirvesi teşhir edildi. Eylemde sürekli olarak emperyalist saldırganlığa karşı halkların ortak mücadelesine ve sınıf mücadelesine vurgu yapan sloganlar atıldı. Yine Kürdistan’a yönelik saldırılara karşı da dayanışma sesleri yükseldi.
Yürüyüş miting alanında girdikten sonra alman polisi anti-kapitalist korteje saldırdı. Saldırı sonucunda birçok kişi yaralandı. Polisin saldırısı devrimci dayanışma ruhuyla boşa çıkarıldı ve polis geri çekilmek zorunda kaldı. Yürüyüş sonrası bir kez daha gerçekleştirilen kısa bir miting ile eylem sona erdi.
Eylem sonrasında ise polisin gözaltı terörü başladı. Alandan ayrılan gruplara yönelik polis, sözde olaylara karıştıkları gerekçesiyle, yürüyüşe katılanları gözaltına aldı. 2 ATİK’li ve 3 YDG’linin yanı sıra Young Struggle ve diğer anti faşist kesimlerden en az 8 kişi gözaltına alındı. Gözaltların bir kısmı bırakılırken diğer kısmı ise ertesi güne kadar tutuldu. Polis eylemde karşılaştığı devrimci dayanışmaya bu şekilde karşılık vermeye çalıştı.
Gözaltına alınanların bir kısmı bırakıldıktan sonra, Münih yakınlarındaki Garmisch-Partenkirchen bölgesinde kurulan protesto kampına geçildi. Kamp bölgesine gidiş boyunca yolların polisler tarafından tutulduğu ve sürekli olarak kimlik kontrolünün gerçekleştirildiği görüldü.
Garmisch-Partenkirchen’de G7 Karşıtı Eylem Günleri
Garmisch-Partenkirchen’de “Stop G7 Elmau” Platformu tarafından 24 ile 28 Haziran arası protesto kampı ve çeşitli eylemler örgütlendi. G7 zirvesinin gerçekleştiği Schloss Elmau’a 10 km uzaklıkta bulunan Garmisch-Partenkirchen’de ilk günden beri birçok anti-emperyalist, anti-faşist ve iklim aktivisti kamp ve eylemlere katılım sağladı.
ATİK, YDG ve Yeni Kadın’ın da dahil olduğu kampta bir yandan gelişmeler aktarılıp, eylemler ile ilgili planlamalar yapılırken diğer yandan çeşitli panel ve çalışmalar gerçekleştirildi. Yine 26 Haziran Pazar sabahı birçok basın kuruluşunun katıldığı basın toplantısı gerçekleşti.
Kitlesel Yürüyüş
Garmisch-Partenkirchen Merkezinde Pazar günü kitlesel bir protesto yürüyüşü gerçekleşti. Eyleme binin üzerinde bir katılım oldu. Tren Garı önünde başlayan eylemde çeşitli kurum ve gruplar tarafından konuşmalar yapıldı. ATİK eş başkanı Süleyman Gürcan konuşmasında alman devleti ve polisin anti-faşist ve anti-emperyalistleri kriminalize etmesine vurgu yaparken, G7 karşıtı eylemlerdeki gözaltılara dikkat çekti.
Ardından anti-kapitalist korteji dahil olmak üzere çeşitli kortejlerden oluşan yürüyüş başladı. Coşkulu geçen yürüyüşte sloganlarla ve açıklamalarla emperyalist saldırganlık, iklim krizi, Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları gibi çeşitli gündemler dile getirildi. Polis eylemi sık sık kışkırtarak ve durdurarak sabote etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Eylem müzik dinletisi ve konuşmalarla son buldu.
Yıldız Eylemleri
G7 karşıtı eylemler 27 Haziran Pazartesi günü yıldız yürüyüşleri ile devam etti. Protesto kampından başlayarak G7 zirvesinin gerçekleştiği Elmau Sarayı’na doğru farklı noktalardan yıldız eylemleri yapıldı. Bu eylemlerde de özellikle anti-emperyalistler sürekli olarak polisin saldırısına uğradı. Gözaltına alınan birçok kişinin yanı sıra polisin kortejdeki insanlara karşı tacizde bulunduğu göze çarptı. Konuşmalar ve sloganlar ile güçlü bir karşı koyuş sergilendi.