“Yeniyi Yaratma Mücadelesinde YDG`ye Katıl, Gençliğin Devrimci İsyanını Örgütle” perspektifiyle gerçeklesen 25. Merkezi Kongre kararıyla 6.7.8. Temmuz tarihleri arasında Hamburg`da gerçeklesen G20 karşıtı protesto eylemlerine güçlü bir katılım sağlandı. Örgütlü olduğu altı ülkeden katilim sağlayan aktivistleriyle zirvenin açılısından bir gün önce Hamburg`da YDG`liler sürecin aktif örgütleyicisi oldu.
5 Temmuz Çarşamba günü G20 protestoları için tutulan özel trenle tüm Avrupa`dan Anti-Faşist örgütlerin bir arada olduğu eylemciler kamp bölgesi Hamburg`a doğru yola çıkıldı.
Hamburg eylemleri için ayarlanan tren Basel de yoğun polis ablukası ile gecikmeli de olsa yola çıktı. Aralarında bir YDG`linin de olduğu eylemciler başka bir eylem gerekçe gösterilerek Almanya`ya girişi engellendi.
Almanya’nın farklı şehirlerinden katılımcıları alarak 6 Temmuz Perşembe günü sabah saat 09.00`da Hamburg`a vardı. Burjuva basının tanımıyla „radikal solcular“ ın bulunduğu tren, Hamburg`da da yüzlerce polis tarafından karşılandı. Sloganlarla Hamburg`a giriş yapan eylemcileri istasyondan çıkarmak için özel bir polis koridoru kuruldu. Hamburg da eylemciler tren garında kontrol etmek isteyen Polise itiraz ederek kontrole izin vermedi.
Enternasyonal mücadelenin örneği – Anti-Emperyalist direniş kampı
Anti Emperyalistlerin kararlı duruşu ile Kamp alanını vermek istemeyen belediye ve polise karşı verilen mücadeleler sonucu büyük bir park alanı kamp yeri kullanma hakki kazanıldı. Son yılların en kararlı kitlesiyle karşı karşıya gelen polis geri adim atmak zorunda kalarak G20 Protestoları boyunca eylemcilerin konakladığı kamp alanını açmak zorunda kaldı.
Anti Emperyalist bir gençlik hareketi olarak kampanya seklinde ele aldığımız SMASH G20 perspektifiyle bir süreç örgütledik. Bu çalışmaların devamı niteliğinde kamp alanındaki kurduğumuz çadırımız G20 için yapılan pankart bildiri ve afislerle donatıldı. Uzun zamandır bu protestoyu hazırlayan anti-emperyalist güçler her anı eylem olan bu 4 günü büyük bir özveriyle karanlığın efendilerine karşı örgütlediler. Kurulan kamp info stantları, sağlık çadırları gibi bir çok temel ihtiyaçların dışında protestolarının örgütlenmesi, eylem kararlarının alınması, anti-emperyalist güçlerin bilgilendirildiği ve protestoların hazırlıklarının yapıldığı örgütlü bir alandı.
Wecome to Hell – Cehenneme Hoş geldiniz
G20 karşıtı protesto eylemlerinin ilk kitlesel eylemi “Cehenneme Hoş geldiniz” adi altında 6 Temmuz Perşembe günü Hamburg Limanında gerçekleşti.
Dünyayı kan ve göz yaşına boğanlar için, emperyalist savaşlarla ezilen dünya halklarını yıkıma uğratanlar için mesaj açıktı: Hamburg`da emperyalist emelleriniz için rahat toplantı yapamayacaksınız! Siz nasıl ki dünyayı cehenneme çevirmeye çalışıyorsanız, biz de sizin toplantı alanınızı cehenneme çevireceğiz. Rüzgar ekenler fırtına biçer, kendi cehenneminize Hoş geldiniz!
Kara kızıl renkleriyle anarşistler, kızıl renkleriyle komünistler, mor bayraklarıyla sosyalist feministler ve omuzlarında isyan yükü yüzlerinde maskeyle öfkeyi kuşanmış gençler, eylem alanına dizildiler.
Kararlı kitle karşısında tedirgin olan Polis, eylemin etkisini azaltabilmek için yürüyüş başlamadan saldırıya geçti ve ortalık savaş alanına döndü. ATİK`e bağlı kurumların yani sıra Partizan ve ADHK`nin da olduğu kitleye polisin saldırdı. Meşru savunma hakki ile ilk direniş ve ardından devam eden çatışmaların fitili ateşlendi. Bu esnada bir YDG`li elinden yaralandı. Ardından ara sokaklara sıçrayan çatışma gün boyu sürdü. Aksam saatlerinde kamp alanına dönen YDG`liler, günün değerlendirmesini yaptıktan sonra bir sonraki günün eylem hazırlığına geçti.
Şehrin farklı bölgelerinde es zamanlı eylemler – 3 YDG`li göz altında
7 Temmuz Perşembe sabah saat 5`de hazır olan kitle saat 10:00`da başlayacak olan zirveyi engellemek amaçlı şehrin çeşitli alanlarına sızarak es zamanlı eylemler gerçekleştirdi.
Özellikle zirvenin yapılacağı alanı yoğun koruma altına alan polis, yaklaşan eylemcilere daha şiddetli saldırılar gerçekleştirdi.
Yüzlerce insana vahşice saldırarak göz altına aldı. Saldırı esnasında 3 YDG`li arkadaşımızın da bulunduğu bir grup darp edilerek önce uzun bir süre polis ablukasında altına bekletilip daha sonra gözaltına alindi. 7 Temmuz tarihinde gözaltına alınan üç arkadaşımız 9 Temmuz Pazar gününe kadar kötü Sartlar, polisin hakaret ve sal dirisi altında, direnişçi kimliklerinden taviz vermeden üç gün boyunca göz altı binalarında tutuldular. (Ilgili Haberi okumak için tıkla)
Ayni gün liselilerin önderlik ettiği öğrenci yürüyüşünün de içinde olduğu kitle binlerin katılımıyla Millnertor`da toplandı. Bu kez yürüyüşe gecen genç kitle “a anti antikapitalista”, i“jin jiyan azadi”, hoch die internationale solidarität” gibi enternasyonal sloganlarla kararlı bir şekilde ilerlemeye başladı. Hamburg sokaklarında uzun ve başarılı bir yürüyüşten sonra limana ulaşınca polisin yoğun müdahalesiyle dağıtılsada, kitle çeşitli sokaklardan şehir merkezine doğru akarak çatışmayı Sternschanze bölgesine taşıdı.
Direnisin Merkezi – Sternschanze
Çatışmaların yaşandığı St. Pauli ve Sternschanze bölgeleri Tarihten beri direnişçi ve solcu kimliğiyle bilinen, bankaların, lüks mağazaların aksine alternatif yapısıyla Hamburg`da devrimci demokrat kesimin yoğunlukta bulunduğu bir yerdir.
Yine çatışmaların yaşandığı ATİF`e bağlı Hamburg derneğinin de bulunduğu Bartelsstrasse ayni zamanda Hitler faşizmi zamanında liman isçilerinin direnişlerine ev sahipliği etmiş tarihi öneme sahip bir sokaktır.
Schanze bölgesi 1989`larda, işgalden sonra kızıl Flora adını taşıyan ve bugünün G20 eylemlerinde de bir çok örgüte kucak açıp önemli bir mevzi oldu.
Dükkânların, restoranların, mağazaların hemen hemen hepsi G20 karşıtı afis ve yazılmamalarla dolu idi. Özellikle bu alanın Toplantı yapılacak bölgeye bakan tarafını polisin tel örgüyle kapatması ve bölgeyi zaman zaman tamamen abluka altına almaşı tesadüf değil.
Yapılan Tel örgüler Schanze`nin devrimci öfkesinin G20 toplantılarına sızmasını engellemek amaçlıydı.
Barikatın bir tarafı direniş, diğer tarafı emperyalizm ve dünya gericiliği!
7 Temmuz Cuma günü aksam saatlerinde kurulan barikatla günlerce sürecek direnisin startı verildi.
ATİK`e bağlı Hamburg derneğinin de bulunduğu Sternschanze, tarihsel anlamına layık bir direnişe tanıklık etti. Sokaklar devrimciler tarafından zapt edilerek, polisin saldırıları geri püskürtülmüş ve her türlü girişim kurulan barikatlarla boşa çıkartılmıştır.
Saatlerce süren çatışmalarda YDG`lilerin yani sıra Türkiyeli devrimciler ve genç partizanlar da vardı. Genç Partizanlar zaman zaman kitleye önderlik ederek barikatların en önünde yer alıp çatıştılar. Örgütlü gücün karşısında çaresiz kalan polis, makinalı tüfeklerle havaya ateş açıp, basın mensuplarına bile “basın özgürlüğü bitmiştir” deyip olağan üstü yöntemlerle direnişi bastırmaya çalıştı. Ama devrimciler barikatları, halk da devrimcileri sahiplenip, çatışmayı sabah saatlerine kadar sürdürdüler. Hiç bir şekilde taviz vermeyen militan gençler, bulundukları sokaklara yakışır bir direniş ve mücadele ruhuyla alanlarını polise teslim etmediler.
Kapanış eylemi – “G20 yerine sinirsiz dayanışma”
Zirvenin son gününde Avrupa’nın dört bir yanından 100 bin `in üzerinde kitlenin katılımıyla gerçeklesen eylem, birçok renkten dilden ve kurumdan oluşan devasa bir yürüyüş kortejiyle emperyalizme karşı, enternasyonal proletaryanın tüm renklerini taşıyordu.
ATIK-YDG-Yeni Kadın güçlü katilim sağlayarak, G20 karşıtı pankartları ve dillerinde sloganlarıyla eylemde yerini aldı.
Yürüyüş öncesinde yoldaş yürekleriyle bir araya gelen kitle ATİK`li tutsakları selamlamak için “özgürlük mahkûmlarını hep bir ağızdan söyleyerek halay çekti. Yürüyüş esnasında da “Freiheit für alle politischen Gefangenen” sloganları birçok kez atılarak ATİK’li tutsaklarla birlikte tüm politik tutsaklar için özgürlük talebi dile getirildi.
İtalyan maoistler ve Hollandalı devrimcilerin katılımıyla enternasyonal kortejimiz
“Dersim`den Rojava`ya selam olsun savaşanlara” ve çeşitli dillerden sloganlarla renkli bir görüntü verildi.
Yüzleri maskeli olduğu bahanesiyle polis bir korteje saldırmış ve bir kişim eylemciyi göz altına almıştır. Kitlenin olayı fark etmesi üzerine müdahale edilen kortejle dayanışmak için “Hoch die Internationale Solidarität” sloganlarıyla polise ve gözaltılara olan öfkesini haykırdı.
Uzun bir yürüyüş güzergâhından sonra sonlandırılan eylem, Hamburg derneğinde buluşan kitle tarafından değerlendirildi.
Eylem için Hamburg`da bulunan YDG`liler, göz altına alınan yoldaşlarını almadan geri dönmedi. 12.00, 15.00 ve 18.00 saatlerinde tek tek bırakılan YDG`li genç kadınlar gençler tarafından “Daha çok isimiz var” pankartlarıyla karşılandı.
Ekim devriminin 100. Yılında isçi ve asker Sovyetlerinin ayak izlerine basa basa yürümek!
6 Temmuz Perşembe gününden itibaren gerçeklesen eylemlerin tümünde aktif rol oynayan, örgütleyen ve militan ruhuyla yoğun katilim sağlayan YDG`liler her alanda mücadele ettiler. Ön hazırlığında AntiRep (polis saldırısında, gözaltında alınan tavır) eğitiminden G20 özel kamplarına kadar süreci örgütleyip, her ani eylem olan 4 gün boyunca YDG, barikatlarda polis saldırılarında yürüyüşlerde göz altlarında soluksuz şekilde G20`yi protesto etti.
Ayrıca her eylemden sonra bir araya gelip değerlendirme toplantıları yapılarak bir sonraki eylem için militan duruştan devrimci sonuçlar çıkardı.
YDG`liler elde edilen önemli tecrübe, birikim ve moral üstünlüğüyle alanlarına geri döndüler.
4 gün boyunca bütün çalışmalarımızda bize her türlü olanak sağlayan ve alanlarda omuz omuza direndiğimiz Hamburg derneğindeki yoldaşlarımıza sabırları, destekleri ve paylaşımları için YDG olarak teşekkür ediyoruz.
Her kentin ayırt edici bir tarihi, bir özelliği vardır. Hamburg`da liman isçilerinin devrimci mücadelesiyle anılır.
Ekim devriminden bir kaç ay sonra büyük isçi grevleriyle sarsılan sokaklarda yürümek, isçi ve asker konseylerinin kurulduğu mahalleleri 100 yıl sonra ayni ruhla savunmak bizim için inanılmaz bir deneyim, moral ve motivasyon kaynağı oldu. Onların devrimci bilinci ve eylemini 100 yıl sonra yine emperyalistlerin karşısına diken G20 eylemcilerini YDG olarak selamlıyor, bu direnisin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.