Gençlik; ‘‘toplumun en dinamik kesimidir’’ belirlemesinin doğruluğu son süreçte daha çok belirginleşmiştir. Öncelikle tarihte ’68 Hareketi olarak bilinen ve tüm dünyada devrimci mücadele ve atılımların yaşandığı süreçlerde ki 50. Yılıdır 68 Hareketinin ve sonrasında mücadele içerisinde yaşamlarını yitirenleri saygıyla yad ediyoruz!
Gün geçmiyor ki Türkiye, Kürdistan yada Dünya’dan bir katliam, baskı ve hukuksuzluk haberleri ile karşılaşmıyoruz. Bu oldukça önemli egemenlerin krizlerinin eşit ve adil olmayan sistemlerinin, acılarını toplumda ezilenler çekiyor. İşçiler, emekçiler, kadınlar, LGBTİ+ ve gençler toplumun içerisinde ötekileştirilen, yok sayılanlar ve türlü baskılara maruz kalanlar. En demokratik haklarını bile kullanmaları egemenler tarafından yasaklananlar.
Türkiye’de geçtiğimiz günlerde Gençlere yönelik karakolda ‘‘Devlet Polis Gücünün İşkencesine’’ maruz kalan gençlerin haberini çeşitli demokratik basın kanallarından öğrendik. Korkuyorlar! Gençlik gelecek demektir. Zorbalığa karşı mücadele demektir. Gelecek umutlu ve mutlu yarınlar demektir Gençlik. Gençlik dinamizm demektir. Toplumun acılarına baskı ve yasaklamalara karşı çıkış demektir Gençlik. Ve gençlik egemenlerin sömürü düzenine maruz kalan halkların/toplumun en dinamik kesimidir. Bundandır ki korkmaktalar!
“Karneler Sizin Gelecek Bizim” diyerek etkinlik düzenlemek isteyen liseli öğrencilerin işkence edilerek tutsak düşmeleri ve karakolda yaşadıkları işkenceler Türkiye ve T. Kürdistan’ında yeni değildir. Bu baskı ve sistematik saldırılar her geçen günde artmaktadır. Türkiye’de egemenlerin eğitimde gerici, antibilimsel metodlarla yapıldığı bir gerçekliktir. RTE’nin yaptığı açıklamalarda nasıl bir gençlik ‘‘arzu‘‘ ediyorsa o tarz bir müfredat hazırlanmaktadır. Eşit, adil, parasız ve bilimsel eğitim hakkı engellenmektedir. Toplumun egemenlerin tüm baskı ve yasaklamalarına karşı en ön saflarda mücadelenin dinamosu olan/olacak gençlerdir. Bu dinamo gençliktir ve egemenlerin korkulu rüyasıdır!
Sadece Türkiye’de değil. Kürdistan’da , Avrupa’da ve Dünya’da egemenlerin korkusu gençliktir. Bunu Yunanistan’da 2008 yılındaki protestolar sırasında katledilen 15 yaşındaki Alex‘te , Gezi direnişinde ölümsüzleşenlerde, Berkin Elvan’da, Kürdistan’da katledilen gençlerde, Avrupa’nın farklı yerlerinde yaşamlarını yitirenlerde görmekteyiz. Avrupa’da G20 ve benzeri direnişler esnasında polisin bilinçli saldırılarında yaşanan yaralanmalarda görmekteyiz. Bunun yanı sıra hukuksuzca toplumun dinamik kesimi gençleri dolayısıyla toplumu mücadeleden koparma ve korkutma, yıldırma amacıyla haksız cezalar verilmektedir. Bu örnekler göstermektedir gençlikten korkan egemenlerdir.
Korkularıda boşuna değildir. Bu ve benzeri saldırılara katliam ve işkencelere karşı en güzel cevabı gençlik sokaklarda, mücadele alanlarında ortaya koyacağı duruşla gösterecektir. Bizler bilmekteyiz geleceğin aydınlık yüzü olan gençler her türlü karanlığı mücadele ederek aşacak ve toplumu ileriye taşıyacak ve güzel günlerin yaratıcılarından olacaklardır. Bunu direnerek sağlayacağız! Tıpkı 68 hareketi gençliği gibi, egemenleri korkutacak direnişin içinde olacağız!
#CareDireniş
Türkiye’de İşkence Var!
Faşizme Karşı Omuz Omuza!
14. Dönem YDG Almanya ÜGK