Faşizme Karşı Mücadele Etmek Meşrudur, Yargılanamaz!
Kamuoyunda “Münih Komünistler Davası” olarak bilinen ve 5 yılı aşan mahkemenin sonuçlanmasından sonra Avukatların temyiz başvurusu Federal Yüksek Mahkeme (BGH) tarafından reddedildiği tebliğ edildi. Bununla birlikte Münih Eyalet Mahkemesi’nin verdiği uzun hapis cezaları da onanmış oldu. Mahkeme, yargılanan 10 devrimciye 2 yıl 9 ay ile 6 yıl 6 ay arasında hapis cezası vermişti.
Almanya ve Türkiye’nin iş birliğiyle 15 Nisan 2015 tarihinde; TKP/ML yöneticisi oldukları iddiasıyla Almanya, İsviçre, Yunanistan ve Fransa’da sürdürülen operasyonda, M. Elma, E. Aktürk, H. Bern, M. Demir, M. Yeşilçalı, S. Aydın, D. Büyükavcı, D. Pektaş, S. Solmaz, S. Uğur göz altına alınıp tutuklanmıştı. Münih Eyalet Mahkemesinde 17 Haziran 2016 tarihinde görülmeye başlanan dava, 19. 07. 2020 tarihinde sonuçlanmıştı. Tutuklananlar mahkeme başlamasından birkaç yıl sonra sırasıyla bırakılırken, Türkiye’de uzun süre hapis yatmış, 12 Eylül askeri faşist darbesinde Diyarbakır hapishanesinde uzun yıllar işkence görmüş olan M. Elma davanın son bulduğu güne kadar hapiste tutulmuştu. BGH’nın temyiz davasını reddetmesiyle birlikte, aldıkları hapis cezalarının yüksek olmasından dolayı, bazılarının yeniden tutuklanmaları söz konusudur.
Düzenlenen operasyondan hemen sonra, Avrupa’nın bir çok ülkesinde bu saldırı protesto edilmiş ve 5 yıl boyunca kitlesel olarak sahiplenilmiştir. Dünyanın bir çok yerinde Alman devletinin bu saldırısı kınanmış ve hapsedilen devrimciler sahiplenilmiştir. Yüzlerce yürüyüş, miting, toplantı düzenlenerek, devrimcilerin yalnız olmadıkları ve faşist Türk devletine karşı mücadele etmenin meşruluğu sahiplenilmiştir.
Alman devletinin yerli ve göçmen devrimcilere, temiz iklim için mücadele edenlere, hak ve özgürlüklerini arayanlara, ülkelerindeki savaş, baskı ve katliamlardan dolayı kaçmak zorunda kalanlara karşı saldırılarını yoğunlaştırdığı bir süreçte temyiz başvurusunun reddedilmesi manidardır. Alman caza yasasının 129 ve 129 a/b yasasına dayandırılarak sürdürülen bu saldırılarda son birkaç ay içinde onlarca insan göz altına alınmış, bir çok Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimci tutuklanmış, gene Alman Nazilerine karşı mücadele eden anti-faşistler göz altına alınmış ve bir çoğuna 5 yılı aşkın hapis cezaları verilmiştir. Bu da Alman devletinin; komünistlere, devrimcilere, anti-faşistlere ve kısacası tüm ilericilere karşı olan düşmanlığının bir göstergesidir.
Faşizme Karşı Mücadele Meşrudur, Engellenemez!
BGH’nın temyiz davasını reddettiği süreç, Türkiye’de gerçekleşen seçimlerde faşist Erdoğan’ın yeniden seçilmesinden hemen sonraya denk gelmesi de manidardır. Osmanlıdan, T.C’nin kuruluşundan günümüze kadar Türk devletinin en büyük destekçisi olan ve başta Ermeni soykırımı ve Kürdistan’daki bir çok katliamda bizzat rolü olan Alman devletinin gerçek yüzü bu davada da görülmüştür. Faşist T.C’nin son 22 yılında iktidarda olan; işçilere, emekçilere, kadınlara, LGBTİ’lere, Kürtlere, Alevilere, devrimcilere ve komünistlere her tür baskı, zulüm ve katliamı reva gören faşist Erdoğan kliğinin Alman devleti tarafından desteklendiğinin bir göstergesi de bu ve benzer davalardır.
ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) olarak, BGH’nin verdiği bu kararı bir kez daha kınıyoruz! Avrupa’daki yerli ve göçmen demokratik güçleri alınan bu karara karşı ortak mücadele etmeye çağırıyoruz. Her nerede olursa olsun; Emperyalizme, kapitalizme, faşizme ve her türden gericiliğe karşı mücadele etmek meşrudur, gerici yasalarla bu kırminilize edilemez.
Tüm politik tutsaklara özgürlük!
Caza yasasının 129, 129 a/b paragrafına hayır!
Devrimci mücadele meşrudur, yargılanamaz!
ATIK-Federal Yüksek Mahkemesi “Münih Komünistler Davası” Temyiz Başvurusunu Reddetti!